WhatsApp +90312 963 1400 [email protected]

Parkinson

Parkinson

Parkinson hastalığı, insanların yaşam kalitesini ciddi oranda etkileyen, bir diğer ismi ile titrek felç olarak bilinen, beyinde bulunan sağlıklı hücrelerin kaybedilmesiyle meydana gelen bir hastalık türüdür. 

Genellikle 40-70 yaş aralığında ortaya çıkmaktadır. 1817 yılında literatür kaydına geçen bu hastalık adını ise onu keşfeden James Parkinson’dan almıştır.

Parkinson Hastalığı Nedir ?

İnsan beyninde salgılanan ve hareket kabiliyeti için önemli bir rol oynayan Dopamin üretiminin, az miktarda salgılanması ile başlayan Parkinson bir sinir sistemi hastalığıdır.

Bu hastalık yavaş yavaş ortaya çıkar ve oldukça yavaş ilerlemeye meyillidir. Bu sebeple ilk olarak tek elde ve hafif belirtiler içinde kendisini belli etse de zaman içinde kabiliyet yetersizliği ve kontrolünün güçlüğü tüm vücuda yayılmaktadır.

Parkinson hastalığının net bir tedavisi olmamakla birlikte, hastanın yaşam kalitesi bazı ilaçların tedaviye eklenmesi ile arttırılmaktadır. Tremor adı verilen titremelerin fazla olduğu hastalarda pil tedavisi gibi farklı uygulamalar yapılırken, doktor ile hastanın net bir iletişimde olması ciddi bir önem arz etmektedir.

Genetik yatkınlığın da sebepler arasında olduğu bu hastalık, kişiye ve hastalığa göre ilerlemektedir. Bu sebeple kullanılan tedavi yöntemleri ve ilaçlarda da değişiklik olabiliyor.

Parkinson Hastalığının Nedenleri Nelerdir ?

James Parkinson tarafından 1817 yılında keşfedilen parkinson hastalığının neden meydana geldiği henüz bilinmemektedir. Üzerine hala araştırmalar devam ederken, bu hastalığın çevresel faktörler ve genetik faktörler sebebiyle oluştuğu düşünülmektedir.

Beyinde dopamin salgılayan hücrelerin zarar görmesi ile hareketleri ve bu hareketlerin devamlılığını kontrol eden dopamin seviyesi de düşmektedir. Bu düşüşün ardından hareketler kontrol edilemez ve tremorler yani titremeler oluşmaya başlar. Ve artık kişi parkinson hastası olmuştur.

Parkinson Hastalığında Risk Faktörleri Nelerdir ?

Parkinson hastalığının oluşumunda çevresel ve genetik faktörlerin bulunduğu düşünülmektedir. Sizler için ise aşağıda Parkinson Hastalığının risk faktörleri sıralanmıştır.

  • İlerleyen yaş,
  • Aile bireylerinden birinde parkinson hastalığı hikayesi bulunması,
  • Kırsalda yaşam,
  • Kuyu suyunun kullanımı,
  • Tarım ilaçlarına maruz kalma,
  • Cinsiyetin erkek olması,
  • Kafalara alınan darbeler sonucunda oluşan travmalar,
  • Yüksek demir ve manganezin kullnılması,
  • Hayvansal yağların tüketilmesi,
  • Kişinin obez olması,
  • Yüksek stres

Parkinson Hastalığında Koruyucu Faktörler Nelerdir ?

Bu hastalıktan ise koruyan bazı faktörler vardır. Bunları aşağıda sıraladık fakat kullanımı doktor kontrolünde olmadığı sürece tehlike içermektedir.

Bunlardan bir tanesi her ne kadar önerilmese de sigara ve alkoldür. Bunlar dopamin hücrelerini muhafaza etmesiyle bilinir fakat hiç bir doktor bu yöntemleri uygulamaz ve önermez. Diğer faktörler ise;

  • Kahve tüketimi,
  • Kafein tüketimi,
  • Nonsteroid antienflamatuar içeren ilaçların kullanımı,
  • Antihipertansif içerikli ilaçların kullanımı,
  • Yoğun fiziksel aktivite

Parkinson Hastalığı Ne Zaman Ortaya Çıkar ?

Kadınlara oranla erkeklerde daha sık rastlanan Parkinson Hastalığı, genellikle 40-70 yaşları arasında ortaya çıkmaktadır. Özellikle 65 yaşından sonra kendisini belli eder. İnsanlar arasında 65 yaşından sonra her 100 kişiden biri  bu hastalığa sahiptir.

Her ne kadar ileriki yaşlar bu hastalığa yakalanmada bir risk teşkil etse de erken yaşlarda parkinson hastası olan kişiler de vardır. Bu kişilerin hastalık sebebi ise genetik faktörler olmaktadır.

Parkinson Hastalığının Belirtileri Nelerdir ?

  • Mimiklerde azalma,
  • Hareket sistemindeki aksaklıklar,
  • Konuşmanın bozulması,
  • Kişide ortaya çıkan duruş bozuklukları,
  • Kişinin hareketlerinin yavaşlaması ve titreme oluşması,
  • Kollarda yoğun ağrı ve hareket ettirmede güçlük,
  • En sık gözlenen belirti ise kişi istirahat ediyorken, tek elinde veya parmaklarında titremelerin meydana gelmesi, titreme olan elde ise yürürken ileri geri sallanma durumunun görülmemesidir.

Parkinson hastalığı yavaş ve evre evre ilerleyen bir hastalıktır. Bu evrelerde ise farklı belirtiler meydana çıkmaktadır. Bu evreler ve belirtileri ise şöyle sıralanabilir.

  1. Evre; belirtiler tek tarafta ve hafif derecede meydana gelmektedir. Birçok bozulma hasta ve yakınları tarafından fark edilirken hafif titremeler meydana gelmektedir.
  2. Evre; Bu evrede duruş ve yürüyüş ciddi oranda etkilenirken, kişide hafif özürlülük hali bulunur. Titremeler vücudun iki tarafında da meydana gelmektedir.
  3. Evre; Bu evrede kişinin dengesi bozulur ve düşmeler meydana gelir. Hareketler yavaşlar.
  4. Evre; Bu evrede şiddetlenen belirtiler hastayı ciddi oranda etkiler ve hasta yalnız yaşayamaz hale gelir. Hareketlerde ve davranışlarda tutukluk ve yavaşlama söz konusudur.
  5. Evre; Bu son evrede ise hasta tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kalır ve bakıma muhtaçtır.

Parkinson Hastalığı Tanısı Nasıl Konur ?

Kesin tanısı, kan testi veya beyin görüntülemesi yöntemleri ile konulmamaktadır. Doktorun tanı koyması için, hastanın sağlık hikayesi ve fiziki muayene etmesi gerekmektedir.

Bazı durumlarda ise doktor daha sağlıklı tanı koymak için radyolojik görüntüleme yöntemine ihtiyaç durmaktadır.

Parkinson Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir ?

Parkinson hastalığını tamamen ortadan kaldıracak net bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Hastalar için yapılan ilaç tedavileri ise, hastalığın seyrini daha da yavaşlatarak yaşam kalitesini en üst seviyeye çıkarmaktır. Hastaların kendi başlarına yaşamaya devam edebilecek güçte olması amaçlanmaktadır.

Parkinson Hastalığında hastaya uygulanan ilaç tedavisinde ise;

  • Verilen ilaçların isimleri ve nasıl kullanılacağı, hasta ve hasta yakınları tarafından bilinmelidir.
  • İlaçlar uygun görülen dozda ve belirlenen saatlerde alınmalıdır.
  • Hastanın doktor tarafından yakından ve dikkatli takip edilmesi gerekmektedir.
  • Hastanın düzenli takip edilmesi ve ilaçların dozu ve saatinin düzenlenmesi gerekmektedir.
  • İlaçların etki ve yan etkilerinin gözden kaçırılmaması ve bu yan etkilerin oluşturacağı durumlara göre tedbirlerin alınması gerekmektedir.

İlerleyen parkinson hastalığının bazı evrelerinde sadece ağızdan alınan ilaçlar etki göstermeyebilir. Bu durumda ise ameliyat düşülmelidir. Fakat ameliyat edilmesi uygun olmayan hastalarda ise ilaçların veriliş şekli değiştirilir. Bu değişiklikte, hastanın cilt altına bir iğne konulur ve pompa aracılığı ile ilaç verilmesi sürekli hale getirilir.

Bir diğer ilaç veriliş şeklinde ise, karında açılan delikten bağırsağa doğru uzanan bir hortum aracılığı ile ilaç sürekli olarak uygulanır.

Bu hastalıkta başvurulabilecek bir diğer yöntem ise cerrahi operasyondur. Fakat her hastaya her evrede uygulanmamaktadır. Hastaya uygun olan durumlarda uygulansa bile hastalık ortadan tamamen yok olmaz ve hasta ilaç kullanımına devam eder.

Doktorun tedaviye ekleyeceği egzersiz yönteminde ise vücudun daha sağlıklı olarak yaşama devam etmesi amaçlanmaktadır.

Parkinson Hastalarının Hayatı Nasıl Kolaylaştırılır ?

Unutulmamalıdır ki bu hastalığa yakalanan kişilerin hareketleri zaman içerisinde yavaşlar ve kontrol edilemez hale gelir. Bu sebeple hastanın konuşması ve hareketlerini kısıtlayacak her türlü faktörden kaçınılması gerekmektedir.

  • Hasta ile konuşma pratiği yapılması,
  • Hastanın titreyen elleri ile rahat tutabileceği çatal kaşık gibi araç gereçler kullanılması ve bunların kırılacak yapıda olmaması,
  • Yerdeki halı kilim ve paspas gibi eşyaların ayağa dolanarak hastayı tehlikeye atmaması için ortadan kaldırılması,
  • Evde bulunan kapı eşiklerinin kaldırılması,
  • Kişinin rahat oturabileceği alanların hazırlanması,
  • Evdeki banyo ve tuvaletlere, kişinin rahatça tutunup hareket edebileceği tutacaklardan takılması,
  • Bir şey içerken rahat tüketilmesi için pipet kullanılması gibi küçük şeyler hastanın hayatını kolaylaştırmak için büyük adımlardır.

Parkinson Hastalığının Ameliyat İle Tedavisi

Parkinson hastalığının tedavisi erken evrelerde ilaçla yapılırken bazı evrelerde ve bazı hastalara cerrahi müdahale ile tedavi yapılması gerekmektedir. Bu müdahalede, hastaya beyin pili takılarak, hastalığın meydana getirdiği kısıtlamaların ve belirtilerin ortadan kalkmasa da hafif seyretmesi amaçlanmaktadır.

Hastanın ameliyat edilmesi için doktor tarafından detaylı inceleme yapılması gerekmektedir. Bazı durumlarda hastaya cerrahi girişim yapılırken bazı durumlarda ise bu cerrahi operasyon ya ertelenir ya da iptal edilir.

Parkinson Hastalığında Egzersizin Önemi

Egzersiz kişi sağlıklı iken önemlilik arz etmektedir. Fakat kişinin bir hastalığa yakalanması durumunda daha önemli bir hal alır. Bu sebeple sağlıklı veya hasta her bireyin günlük olarak belli bir zaman egzersiz yapması önerilmektedir.

Parkinson hastası olan kişilerde ise egzersiz, kişinin yürümesi, dengesini sağlaması, esnek olması, cisimleri kavrayabilme yeteneği, kişinin duruşu gibi bir çok faktörü etkilemektedir. Bu sebeple haftada yapılan en az 2,5 saatlik bir egzersiz bu hastalığın seyrini yavaşlatırken hastanın yaşam kalitesini ise arttırıyor.

Türkiye’de Parkinson Tedavisi Fiyatları

Türkiye birçok alanda olduğu gibi parkinson hastalığında da önemli gelişmeler kaydetmiştir. Gerek hastaneler gerekse doktorlar bu hastaların yaşam kalitelerini arttırmayı amaçlayarak tedavi sürecini ilerletiyorlar.

Teknolojik anlamda tam donanımlı hastaneler ve güler yüzlü doktor ve personelle birlikte hizmet veren Türkiye, hastaları şefkatle karşılamaktadır. Yabancı hastaların Türkiye’yi tercih etmesindeki en önemli kriter bu insancıl davranış biçimi olmaktadır.

Uygun fiyatlı tedavi imkanının da oluşturulduğu hastaneler yabancı hastalar tarafından beğenilerek tercih edilmektedir. Sizler de parkinson hastalığı tanı ve tedavisi için Türkiye’yi tercih etmek istiyorsanız, aklınızda bulunan her soru ve Türkiye’de Parkinson Tedavisi Fiyatları bilgisi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.