WhatsApp +90312 963 1400 [email protected]

Karpal Tünel Sendromu Nedir? Belirtileri & Tedavi Yöntemi

Karpal Tünel Sendromu, günümüzde pek çok kişinin yaşadığı ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir rahatsızlıktır. Özellikle bilgisayar başında uzun saatler geçirenler ve el bileğini sürekli kullanarak çalışanlar için büyük risk taşıyan bu sendrom, zamanında teşhis ve tedavi edilmediğinde kalıcı hasarlara neden olabilir. Sizler için kaleme aldığımız bu yazımızda, Karpal Tünel Sendromu hakkında bilmeniz gereken temel bilgileri, nedenlerini ve belirtilerini bulabilir ve tedavi yöntemleri hakkında fikir sahibi olabilirsiniz.

Karpal Tünel Sendromu Nedir?

Karpal Tünel Sendromu, el ve parmaklara his ve hareket sağlayan median sinirin, el bileği seviyesinde bulunan karpal tünel adı verilen dar kanal içerisinde sıkışması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Bu sıkışma, sinirin fonksiyonlarını yerine getirememesi ve elde ağrı, uyuşma, karıncalanma gibi şikayetlere yol açar. Uzun süreli ve tekrarlayıcı el bileği hareketlerine bağlı olarak gelişen Karpal Tünel Sendromu, özellikle 30-60 yaş arası kadınlarda daha sık görülür.

Karpal Tünel Sendromunun Nedenleri Nelerdir?

Karpal Tünel Sendromunun temel nedeni, karpal tünel içerisindeki basıncın artması ve median sinirin sıkışmasıdır. Bu basınç artışının nedenleri arasında şunlar bulunur;

  • Uzun süreli ve tekrarlayıcı el bileği hareketleri, özellikle bilgisayar kullanımı, daktilo yazma, el işçiliği gibi aktiviteler,
  • El bileğinde travma, kırık veya çıkık gibi durumlar,
  • Hormonal değişiklikler, özellikle menopoz ve hamilelik dönemleri,
  • Diyabet, romatoid artrit, hipotiroidi gibi sistemik hastalıklar,
  • Karpal tünelin doğuştan dar olması,

Karpal Tünel Sendromunu Belirtileri Nelerdir?

Karpal Tünel Sendromunun en yaygın belirtileri şunlardır;

  • El ve parmaklarda ağrı, yanma, karıncalanma ve uyuşma, özellikle baş ve işaret parmağı ile orta parmak ve yüzük parmağının iç kısmında,
  • Belirtilerin gece daha şiddetli olması ve uyandırması,
  • Elde güçsüzlük ve nesneleri tutma kabiliyetinde azalma,
  • Belirtilerin zaman içinde artması ve kalıcı hale gelmesi,

Karpal Tünel Sendromu teşhis ve tedavisi için bir uzmana başvurmak önemlidir. Tedavi yöntemleri arasında istirahat, bileklik kullanımı, ilaç tedavisi, fizik tedavi ve cerrahi müdahale bulunur. Erken teşhis ve doğru tedavi ile Karpal Tünel Sendromundan kurtulmak ve yaşam kalitenizi arttırmak mümkündür.

Karpal Tünel Sendromu Tanısı Nasıl Konur?

Karpal Tünel Sendromu (KTS), el bileğindeki karpal tünel adı verilen dar kanal içerisinde median sinirin sıkışması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu sendromun belirtileri arasında el ve parmaklarda ağrı, uyuşma, karıncalanma ve güç kaybı bulunmaktadır. Karpal Tünel Sendromu tanısı, hastanın şikayetleri, fizik muayene ve bazı özel testler ile konulabilir.

Karpal Tünel Sendromu tanısı için öncelikle doktor, hastanın şikayetlerini dinler ve el bileği, el ve parmakların muayenesini gerçekleştirir. Ardından, doktor KTS’ye özgü belirtileri gösteren bazı özel testler uygular. Bu testler arasında Tinel testi, Phalen testi ve Durkan testi gibi testler bulunmaktadır. Bu testlerin pozitif sonuçlanması, KTS şüphesini güçlendirir.

Tanıyı kesinleştirmek için elektromiyografi (EMG) ve sinir ileti hızı (SIH) testleri uygulanabilir. Bu testler, median sinirin işlevini ve iletim hızını ölçerek KTS’nin varlığını doğrular. Ayrıca, ultrason ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi görüntüleme yöntemleri de KTS tanısında kullanılabilir.

Karpal Tünel Sendromunun Tedavisi Nedir?

Karpal Tünel Sendromu tedavisi, hastalığın şiddetine ve hastanın yaşam kalitesine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Tedavi seçenekleri şu şekildedir;

  • İlaç tedavisi,
  • İmmobilizasyon,
  • Fizik tedavi ve rehabilitasyon,
  • Cerrahi tedavi,

Karpal Tünel Sendromundan Korunmak İçin Neler Yapılabilir?

Karpal Tünel Sendromundan korunmak için öncelikle risk faktörlerinin azaltılması önemlidir. KTS’den korunmak için uygulanabilecek bazı önlemler şu şekilde açıklanabilir;

  • Ergonomik düzenlemeler: Bilgisayar kullanırken klavye ve mouse pozisyonunu düzgün ayarlamak, uygun bilek destekleri kullanmak ve düzenli aralıklarla mola vermek önemlidir.
  • Egzersiz ve esneme: El ve bilekleri güçlendiren ve esnekliği artıran egzersizler yaparak, KTS riskini azaltabilirsiniz.
  • Sıcak ve soğuk uygulamalar: El ve bileklerdeki şişlik ve ağrıyı hafifletmek için sıcak ve soğuk kompres uygulamaları yapılabilir.
  • Vücut mekaniklerini gözden geçirme: Günlük aktiviteler sırasında bilek ve el pozisyonlarını düzgün tutmak, KTS riskini azaltır.
  • Beslenme ve yaşam tarzı: Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek ve anti-inflamatuar besinler tüketerek KTS riskini azaltabilirsiniz.

Karpal Tünel Sendromu Hangi Sıklıkta Görülür?

Karpal Tünel Sendromu (KTS), günümüzde oldukça yaygın bir periferik sinir sıkışması rahatsızlığıdır. Karpal tünel, el bileğinde bulunan ve içinden median sinirin geçtiği dar bir kanaldır. Bu sendrom, median sinirin bu kanal içerisinde sıkışması sonucu ortaya çıkar. KTS, el ve bilekte ağrı, uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük gibi semptomlara yol açar.

KTS’nin görülme sıklığı popülasyona ve yaşa bağlı olarak değişkenlik gösterir. Genel olarak, yetişkinlerin %3 ila %6’sını etkilediği düşünülmektedir. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür ve kadınların %9 ila %15’ini etkileyebilirken, erkeklerde bu oran %3 ila %6 arasında değişir. Bu durum, kadınlarda hormonal faktörler, el bileği yapısı ve hamilelik gibi nedenlerle karpal tünelin daha dar olmasından kaynaklanabilir.

Ayrıca, bazı meslek gruplarında KTS görülme sıklığı daha yüksektir. Özellikle tekrarlayan el ve bilek hareketleri gerektiren işlerde (örneğin bilgisayar kullanıcıları, montaj işçileri, müzisyenler) KTS riski artar. Bu nedenle, bu meslek gruplarında KTS görülme sıklığı daha fazladır.

Karpal Tünel Sendromu Hangi Yaşlarda Görülür?

KTS, genellikle yetişkinlerde görülür ve yaşla birlikte görülme sıklığı artar. KTS’nin en sık görüldüğü yaş aralığı 30 ila 60 yaş arasındadır. Bu yaşlarda, karpal tünel içerisindeki yapıların yaşa bağlı olarak değişmesi ve median siniri sıkıştıracak şekilde kalınlaşması nedeniyle KTS riski artar.

Çocuklarda ve gençlerde KTS oldukça nadirdir. Ancak, doğumsal anomaliler, el bileği travmaları veya bazı genetik hastalıklar nedeniyle çocuklarda da KTS görülebilir. Bu durumlar dışında, gençlerde ve çocuklarda KTS’nin görülme sıklığı düşüktür.

KTS’nin yaşlılarda görülme sıklığı ise, yaşa bağlı olarak artan risk faktörleri nedeniyle yüksektir. Özellikle diyabet, romatoid artrit ve hipotiroidi gibi yaşla birlikte daha sık görülen sistemik hastalıklar, KTS riskini artırabilir. Bu nedenle, yaşlılarda KTS’nin görülme sıklığı da artar.

Sonuç olarak, Karpal Tünel Sendromu, yetişkinlerde sık görülen bir rahatsızlıktır ve yaşla birlikte görülme sıklığı artar. Kadınlarda ve bazı meslek gruplarında daha yüksek risk taşıyan bu sendrom, erken teşhis ve uygun tedavi ile kontrol altına alınabilir ve yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkileri azaltılabilir.

Türkiye’de Karpal Tünel Sendromu Tedavi Fiyatları

Türkiye sağlık alanında yaptığı yatırımlar ve çalışmalar ile dünyaya adını duyurmayı başarmıştır. Özellikle tanı ve tedavi işlemlerinde kullanılan son teknolojik cihazlar birçok hastalığa umut ışığı olmuştur. Bununla birlikte Türkiye’ye yapılan sağlık turizminde artış görülmüştür. 

  • Hastanelerin büyük, temiz, ferah ve teknolojik aletler bakımında tam donanımlı olması,
  • Türk doktorların alanında uzman, başarılı ve yetenekli olması,
  • Hemşirelerin ve hasta bakıcıların güler yüzlü ve şefkatli olması,
  • Sorulan soruların hızlı ve doğru bir şekilde yanıtlar bulması,
  • Hasta ile ilgilenen aracı firma da dahil olmak üzere tüm personelin sabırlı ve anlayışlı olması,
  • Türkiye’nin doğal ve tarihi güzellikleri ile tatil imkanı sunuyor olması,
  • Ulaşımın kolay olması,
  • Tanı, tedavi, barınma, yeme, içme, giyinme, tatil gibi ihtiyaçların uygun fiyata karşılanabiliyor olması,

gibi durumlar tercih sebepleri arasında gösterilmektedir. Türkiye’de Karpal Tünel Sendromu Tedavi Fiyatları ile ilgili, Türkiye’ye gelmek isteyen hasta ve hasta yakınlarının araştırma yaptıklarını görebiliyoruz. Fakat bu aşamada net bir fiyat bilgisi vermek doğru olmayacaktır. Hastalığın türü, evresi, tanılama süreci, tedavi süreci, Türkiye’de kalış süreci gibi bir çok etken fiyat konusunu etkilemektedir. Daha ayrıntılı fiyat bilgisine ulaşmak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca tedavi olmak için Türkiye’ye bizim aracılığımız ile gelmeniz halinde tarafımızdan konsolosluğa gönderilen davet mektubu ile vize başvuru işlemlerinizi kolaylaştırabiliriz.

Source :

Yorum yapın