Kanserde Tanı ve Tedavi Yöntemleri – Onkolojik Cerrahi – Baş Boyun Cerrahisi

Kanser, günümüzde dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ve hayatını kaybetme riski taşıyan önemli bir sağlık sorunudur. Kanser tedavisinde, erken teşhis ve doğru tedavi yöntemlerinin seçilmesi büyük önem taşır. Bu bağlamda, onkolojik cerrahi ve baş boyun cerrahisi gibi özel cerrahi teknikler, kanserle mücadelede etkili ve başarılı sonuçlar elde etmeyi hedefler. Sizler için kaleme aldığımız bu yazıda, baş boyun cerrahisi hakkında genel bilgiler, baş ve boyun kanserlerinin nedenleri ve belirtileri hakkında bilgi vermeye çalışacağız;

Baş Boyun Cerrahisi Nedir?

Baş boyun cerrahisi, baş ve boyun bölgesindeki kanserli tümörlerin ve diğer anormal yapıların cerrahi olarak çıkarılmasına odaklanan bir tıbbi disiplindir. Baş ve boyun cerrahları, bu alanda özel eğitim almış ve baş boyun anatomisi, patolojisi ve cerrahi teknikleri konusunda uzmanlaşmış doktorlardır. Baş boyun cerrahisi, tümörlerin tamamen çıkarılması, fonksiyon kaybının azaltılması ve hastanın yaşam kalitesinin artırılması hedeflerini taşır.

Baş ve Boyun Kanserlerinin Nedeni Nedir?

Baş ve boyun kanserlerinin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, bazı risk faktörleri bu kanser türlerinin oluşumunda önemli rol oynar. Sigara ve alkol kullanımı, baş ve boyun kanserlerinin en büyük risk faktörlerindendir. Ayrıca, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu, Epstein-Barr virüsü ve uzun süreli güneş maruziyeti gibi faktörler de baş ve boyun kanserlerine yol açabilir. Genetik yatkınlık ve bazı iş yerlerinde maruz kalınan kimyasal maddeler de baş ve boyun kanserlerinin oluşumuna katkıda bulunabilir.

Baş ve Boyun Kanserleri Belirtileri Nelerdir?

Baş ve boyun kanserlerinin belirtileri, kanserin türüne ve yerleşimine göre değişiklik gösterir. Ancak, genel olarak şu belirtiler görülebilir;

• Boyunda şişlik veya kitle,
• Ağızda, boğazda veya dilde sürekli ağrı,
• Yutma güçlüğü ve ağrı,
• Ses kısıklığı veya değişiklik,
• Kulakta ağrı veya işitme kaybı,
• Burun tıkanıklığı veya kanama,
• Ağızda veya boğazda sürekli beyaz veya kırmızı lekeler,
• Dişlerde veya çenede hissedilen ağrı veya uyuşma,
• Kilo kaybı ve halsizlik,

Baş ve boyun kanserlerinde erken teşhis ve tedavi, hastaların yaşam sürelerini ve yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir. Bu nedenle, yukarıdaki belirtilerin herhangi birine sahipseniz, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurarak gerekli incelemeleri yaptırmanız önemlidir.

Baş ve Boyun Kanserlerine Nasıl Tanı Konur?

Baş ve boyun kanserleri, baş ve boyun bölgesindeki dokuları ve organları etkileyen kötü huylu tümörlerdir. Bu kanser türleri, dil, gırtlak, tükürük bezi, burun ve sinüsler gibi alanlarda ortaya çıkabilir. Baş ve boyun kanserlerine tanı koymak için bir dizi test ve prosedür uygulanır. Baş ve boyun kanserlerine nasıl tanı konulduğuna dair bilgiler kısaca aşağıdaki gibidir;

Baş ve boyun kanserlerinin tanısında ilk adım, doktorun hastanın baş ve boyun bölgesini dikkatlice incelemesidir. Doktor, şişlik, kitle ve anormal yapıları tespit etmek için hastanın boğazını, ağzını ve boyun bölgesini kontrol eder.

Baş ve boyun kanserlerinin tanısında endoskopi sıklıkla kullanılır. Bu yöntemde, doktor ince, esnek bir tüp (endoskop) kullanarak hastanın ağız, burun ve boğazını inceleyebilir. Endoskop, anormal alanları görmeyi kolaylaştıran bir ışık ve kamera içerir.

Baş ve boyun kanserlerine tanı koymak için biyopsi yapılması genellikle gereklidir. Biyopsi, şüpheli bir kitleden doku örneği alınarak incelenmesi işlemidir. Bu işlem, genellikle lokal anestezi altında yapılır ve alınan doku örneği patoloji laboratuvarında incelenir.

Baş ve boyun kanserlerinin tanısında görüntüleme testleri önemli bir rol oynar. Bu testler arasında bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRI), pozitron emisyon tomografisi (PET) ve ultrasonografi bulunmaktadır. Bu testler, kanserin boyutunu, yayılımını ve diğer organlara sıçrayıp sıçramadığını belirlemeye yardımcı olur.

Baş ve Boyun Kanserlerinde Tedavi Nasıl Yapılır?

Baş ve boyun kanserlerinin tedavisi, kanserin türüne, evresine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Baş ve boyun kanserlerinde uygulanan tedavi yöntemleri kısaca şu şekildedir;

• Baş ve boyun kanserlerinin tedavisinde cerrahi sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Cerrahi ile kanserli doku ve çevresindeki sağlıklı dokuların bir kısmı çıkarılır. Gerekli durumlarda, lenf düğümleri ve diğer yapılar da çıkarılabilir.

• Radyoterapi, kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini engellemek için yüksek enerjili X-ışınları kullanır. Radyoterapi, cerrahi öncesi veya sonrası olarak uygulanabilir ve bazen kemoterapi ile birlikte kullanılır.

• Kemoterapi, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engelleyen ilaçlar kullanarak yapılan bir tedavi yöntemidir. Baş ve boyun kanserlerinde kemoterapi, genellikle radyoterapi ile birlikte uygulanır ve kanserin ilerlemesini durdurmak veya semptomları hafifletmek amacıyla kullanılır.

• Hedefe yönelik tedaviler, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engelleyen spesifik moleküllere veya yollarına odaklanan ilaçlardır. Baş ve boyun kanserlerinde hedefe yönelik tedaviler, genellikle diğer tedavi yöntemleri ile birlikte kullanılır.

• İmmünoterapi, hastanın bağışıklık sistemini güçlendirerek kanserle savaşmasına yardımcı olan bir tedavi yöntemidir. Baş ve boyun kanserlerinde immünoterapi, genellikle ileri evre hastalarda ve diğer tedavilere yanıt vermeyen durumlarda kullanılır.

Baş ve Boyun Kanserlerine Nasıl Tanı Konur?

Baş ve boyun kanserleri, ağız, burun, boğaz, gırtlak, tükürük bezleri ve lenf düğümleri gibi baş ve boyun bölgesindeki organlarda başlayan malign tümörlerdir. Baş ve boyun kanserlerinin erken teşhisi, tedavi başarısını artırmak için oldukça önemlidir. Tanı süreci, hastanın şikayetleri, fiziksel muayene ve tıbbi görüntüleme yöntemleri ile başlar.

Fiziksel Muayene,

Endoskopi,

Biyopsi,

Tıbbi Görüntüleme Yöntemleri,

Baş ve Boyun Kanserlerinde Tedavi Nasıl Yapılır?

Baş ve boyun kanserlerinin tedavisi, kanserin evresine, yerine, tipine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi bulunmaktadır.

Cerrahi: Kanserin erken evrelerinde, cerrahi ile tümörün tamamen çıkarılması mümkün olabilir. Cerrahi ile çıkarılan tümörün çevresindeki sağlıklı doku ve lenf düğümleri de alınarak, kanserin yayılma riski azaltılır.

Radyoterapi: Radyoterapi, yüksek enerjili radyasyon kullanarak kanser hücrelerini öldürmeyi amaçlar. Baş ve boyun kanserlerinde kullanılan radyoterapi yöntemleri arasında dış radyasyon tedavisi ve brakiterapi bulunmaktadır.

Kemoterapi: Kemoterapi, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engelleyen ilaçlar kullanarak tedaviyi amaçlar. Baş ve boyun kanserlerinde kullanılan kemoterapi ilaçları, damardan veya ağız yoluyla alınabilir.

Hedefe Yönelik Tedaviler: Bazı baş ve boyun kanserlerinde, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engelleyen hedefe yönelik ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, genellikle radyoterapi veya kemoterapi ile birlikte kullanılır.

Ağız Kanseri Nedir ve Neden Oluşur?

Ağız kanseri, ağız içindeki dudaklar, dil, diş etleri, yanak içi, damak ve ağız tabanında başlayan malign tümörlerdir. Ağız kanserine neden olan faktörler arasında sigara ve alkol kullanımı, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu, güneşe maruz kalma, aşırı alkol tüketimi, yaş ve cinsiyet bulunmaktadır.

• Sigara ve alkol kullanımı,
• HPV enfeksiyonu,
• Güneşe maruz kalma,
• Yaş ve cinsiyet,

Yutak (Farenks) Kanseri Nedir ve Neden Oluşur?

Yutak kanseri, baş ve boyun bölgesinde yer alan farenks adı verilen tüp şeklindeki organda meydana gelen kötü huylu tümörlerdir. Farenks, ağız ve burun boşluğunu yemek borusu ve soluk borusuna bağlayan, yutma ve solunum işlemlerine yardımcı olan bir yapıdır. Yutak kanseri, bu bölgedeki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyüyüp çoğalması sonucu oluşur.

Yutak kanserinin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı risk faktörleri bilinmektedir. Sigara ve alkol kullanımı, yutak kanseri gelişme riskini önemli ölçüde artıran faktörlerin başında gelir. Ayrıca, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu, kötü ağız hijyenine bağlı olarak gelişen diş ve diş eti hastalıkları, aşırı tuzlu ve baharatlı yiyeceklerin tüketimi, genetik faktörler ve radyasyona maruz kalma da yutak kanseri riskini artıran etkenler arasında yer alır.

Dudak ve Ağız Boşluğu Kanserleri Nelerdir ve Neden Oluşur?

Dudak ve ağız boşluğu kanserleri, bu bölgelerde bulunan dudaklar, dil, diş etleri, yanak içi, ağız tabanı ve damak gibi yapıların hücrelerinde meydana gelen kötü huylu tümörlerdir. Dudak ve ağız boşluğu kanserlerinin en yaygın türü, skuamöz hücreli karsinom adı verilen bir türdür ve bu kanserler, ağız ve dudakların iç yüzeyini kaplayan yassı hücrelerden kaynaklanır.

Dudak ve ağız boşluğu kanserlerinin oluşmasında birçok faktör rol oynar. Sigara ve alkol kullanımı, bu tür kanserlerin en önemli risk faktörleri arasında yer alır. Ayrıca, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu, güneş ışınlarına maruz kalma, kötü ağız hijyenine bağlı olarak gelişen diş ve diş eti hastalıkları, aşırı tuzlu ve baharatlı yiyeceklerin tüketimi, genetik faktörler ve bağışıklık sisteminin zayıflaması da dudak ve ağız boşluğu kanserlerinin gelişme riskini artıran etkenlerdendir.

Geniz (Nazofarenks) Kanseri Nedir ve Neden Oluşur?

Geniz kanseri, baş ve boyun bölgesinde yer alan nazofarenks adı verilen yapıda meydana gelen kötü huylu tümörlerdir. Nazofarenks, burun boşluğunun arkasında ve yutak ile kafa tabanı arasında yer alan bir organdır. Geniz kanseri, genellikle burun arkasında, kulakların arkasında ve boyunda şişlik, burun tıkanıklığı, işitme kaybı ve yüzde uyuşma gibi belirtilerle ortaya çıkar.

Geniz kanserinin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı risk faktörleri bilinmektedir. Epstein-Barr virüsü (EBV) enfeksiyonu, geniz kanseri gelişme riskini önemli ölçüde artıran en önemli faktördür. Ayrıca, sigara ve alkol kullanımı, kimyasal maddelere maruz kalma, genetik faktörler ve Güney Çin, Kuzey Afrika ve Orta Doğu gibi bazı coğrafi bölgelerde yaşayan insanlar için daha yüksek risk söz konusudur.

Gırtlak (Larinks) Kanseri Nasıl Oluşur?

Gırtlak kanseri, gırtlağın (larinks) içinde bulunan hücrelerin anormal ve kontrolsüz bir şekilde büyümesi ve çoğalması sonucu oluşan bir kanser türüdür. Gırtlak, nefes alıp verme, ses üretme ve yutma işlevlerine yardımcı olan önemli bir organdır. Gırtlak kanseri, erken teşhis ve tedavi edildiğinde genellikle başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.

Gırtlak kanseri oluşumunun en yaygın nedenleri şu şekilde sıralanabilir;

• Sigara içmek ve aşırı alkol tüketimi, gırtlak kanseri riskini önemli ölçüde artırır. Bu iki faktörün bir arada bulunması riski daha da artırır.

• Düşük seviyede meyve ve sebze tüketimi, gırtlak kanseri riskini artırabilir.

• HPV, bazı gırtlak kanseri vakalarında rol oynayan bir virüstür.

• Gırtlak kanseri geçmişi olan ailelerde, hastalığa yakalanma riski daha yüksektir.

• Kimyasal maddelerle çalışanlar veya aşırı tozlu ortamlarda çalışanlar gırtlak kanseri riski altındadır.

Gırtlak kanseri oluşum süreci, genellikle gırtlak hücrelerinde DNA hasarıyla başlar. Bu hasar, hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesine ve çoğalmasına neden olur. Zamanla, bu anormal hücreler bir tümör oluşturarak çevredeki dokulara ve lenf düğümlerine yayılabilir. Erken teşhis ve tedavi, gırtlak kanserinin başarılı bir şekilde tedavi edilme şansını artırır.

Tükürük Bezi Kanseri Nedir ve Nasıl Oluşur?

Tükürük bezi kanseri, tükürük bezlerinde başlayan kötü huylu bir tümördür. Tükürük bezleri, ağız ve boğazın nemli kalmasını sağlayan tükürük üretiminden sorumlu küçük bezlerdir. Tükürük bezi kanseri, her ne kadar nispeten nadir görülse de, erken teşhis ve tedavi edildiğinde başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.

Tükürük bezi kanseri oluşumunun kesin nedenleri bilinmemekle birlikte, bazı risk faktörleri şu şekilde açıklanabilir;

• Tükürük bezi kanseri riski, yaşla birlikte artar. Çoğu vakada, hastalar 50 yaşından büyüktür.

• Radyasyon terapisi görmüş kişilerde, tükürük bezi kanseri riski daha yüksektir.

• Tükürük bezi kanseri geçmişi olan ailelerde, hastalığa yakalanma riski daha yüksektir.

Tükürük bezi kanseri oluşumu, genellikle tükürük bezi hücrelerinde DNA hasarıyla başlar. Bu hasar, hücrelerin anormal ve kontrolsüz bir şekilde büyümesine ve çoğalmasına neden olur. Zamanla, bu anormal hücreler bir tümör oluşturarak çevredeki dokulara ve lenf düğümlerine yayılabilir. Erken teşhis ve tedavi, tükürük bezi kanserinin başarılı bir şekilde tedavi edilme şansını artırır.

Türkiye’de Baş Boyun Cerrahi Tedavi Fiyatları

Türkiye sağlık alanında yaptığı yatırımlar ve çalışmalar ile dünyaya adını duyurmayı başarmıştır. Özellikle tanı ve tedavi işlemlerinde kullanılan son teknolojik cihazlar birçok hastalığa umut ışığı olmuştur. Bununla birlikte Türkiye’ye yapılan sağlık turizminde artış görülmüştür. 

• Hastanelerin büyük, temiz, ferah ve teknolojik aletler bakımında tam donanımlı olması,
• Türk doktorların alanında uzman, başarılı ve yetenekli olması,
• Hemşirelerin ve hasta bakıcıların güler yüzlü ve şefkatli olması,
• Sorulan soruların hızlı ve doğru bir şekilde yanıtlar bulması,
• Hasta ile ilgilenen aracı firma da dahil olmak üzere tüm personelin sabırlı ve anlayışlı olması,
• Türkiye’nin doğal ve tarihi güzellikleri ile tatil imkanı sunuyor olması,
• Ulaşımın kolay olması,
• Tanı, tedavi, barınma, yeme, içme, giyinme, tatil gibi ihtiyaçların uygun fiyata karşılanabiliyor olması,

gibi durumlar tercih sebepleri arasında gösterilmektedir. Türkiye’de Baş Boyun Cerrahi Tedavi Fiyatları ile ilgili, Türkiye’ye gelmek isteyen hasta ve hasta yakınlarının araştırma yaptıklarını görebiliyoruz. Fakat bu aşamada net bir fiyat bilgisi vermek doğru olmayacaktır. Hastalığın türü, evresi, tanılama süreci, tedavi süreci, Türkiye’de kalış süreci gibi bir çok etken fiyat konusunu etkilemektedir. Daha ayrıntılı fiyat bilgisine ulaşmak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca tedavi olmak için Türkiye’ye bizim aracılığımız ile gelmeniz halinde tarafımızdan konsolosluğa gönderilen davet mektubu ile vize başvuru işlemlerinizi kolaylaştırabiliriz.